Yaklaşık bir ay kadar süren Ramazan ayı boyunca yaşanılan kısıtlanmalar bayramın başlaması ile son buluyor. Ailemizle ve sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz en özel zamanlardır bayramlar. Çeşit çeşit yemeklerin ve tatlıların yapılarak ikram edildiği, geniş sofralarda uzun zamanlar geçirmek hoş sohbetler eşliğinde ne yediğimizi unutmamıza neden olabilir.
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Hastanesi Dahiliye (İç Hastalıkları) bölümünden, Dr. Öğr. Üyesi Şeref Kamil Basmacıoğlu ‘bayramda dikkat edilmesi gerekenleri’ açıkladı.
Uzun bir aradan sonra beslenme düzeninin değişmesi, büyük bir yemek sonrası midenizin ek hacmi karşılamak için fiziksel olarak genişlemesi sonucunda biraz rahatsızlığa yol açabilir. Bu gibi yemekler aşırı miktarlarda nişastalı besin içerdiklerinden karbonhidratlar glikoza dönüştürülürken vücudunuzun kan şekerinde de ani bir artış oluşmaktadır. Vücudunuz yağları ve tuzu işlerken kolesterol ve trigliserid düzeyleri, kan basıncı artarken vücutta sıvı tutulması da oluşabilir. Bu artışlar genellikle birkaç saat içinde düşmektedir. Birçok kişide şişkinlik, mide ekşimesi veya baş ağrısı gibi fiziksel semptomlar oluşabilir. Bununla birlikte, diyabet, kalp hastalığı, obezite, hipertansiyon gibi kronik sağlık sorunları olan kişiler büyük bir ziyafet yemenin aynı zamanda gereğinden çok daha fazla kalori ve tuz da aldıklarını göz önünde bulundurmalıdırlar. Muhtemelen aşırıya kaçan bir yemek sonrası sersemlemenizin sorumlusu bu aşırı besinlerin yol açtığı kanda şeker ve trigliserid düzeylerinde yükselmeler olabilir. Sindirim sistemimize çok iş düştüğünden kalbin pompaladığı kanın önemli bir kısmı barsaklara yönlendirildiği için el ve ayaklarınızın biraz soğuk olduğunu bile fark edebilirsiniz.
Ne kadar kalori içerirse içersin, aşırı yenen bir yemeğin herhangi bir kalıcı etkisi yoktur. Bunun yanı sıra diyabetli kişilerin kan şekerlerini dikkatli bir şekilde yönetmeleri gerekir. Hipertansiyon öyküsü olanların yüksek kan basıncı veya sıvı tutulmasıyla ilgili komplikasyon riski daha yüksek olabilmektedir.Büyük öğünler, eve giderken kalp krizi, safra kesesi ağrısı ve tehlikeli uyku hali riskini artırabilir. Aşırı yemek yediğinizde vücudunuz her şeyi depolayamaz, biriken bazı maddeler karaciğer hücrelerinin barındıramayacağı boyutlara ulaşır ki bu da süreklilik kazandığında ciddi karaciğer yağlanması sorunlarına neden olabilir.
Ortalama bir öğünün mideyi terk etmesi 1 ila 3 saat sürer. Ancak büyük bir yemek, miktarına ve yağ içeriğine bağlı olarak 8 ila 12 saat sürebilir. 4.500 kalori ve 230 gram yağ tüketilen büyük bir öğün sonrası vücudunuz yağlardan ve şekerden oluşan bi sel gibi etkilenmektedir Ortalama mide kapasitesi yaklaşık 8 bardak civarında olup ancak 4 ila 12 arasında değişebilmektedir. Gerilmiş bir mide, beyne tok olduğunu söyleyen kimyasalların salınmasını sağlar. Bir oturuşta yaklaşık 1.500 kaloriden sonra bağırsak mide bulantısına neden olan bir hormon salgılar. Bu da besin alınımını sonlandırmaya yol açar.
Belirti vermeyen kalp damar hastalığı olanlarda büyük bir yemek yedikten sonraki iki saat içinde kalp krizi riskinin dört-yedi kat arttığını bildiren çalışmalar mevcuttur. Normal bir öğünün normal kalorisinin üç katı kadar yemek yiyen biri, mide ve bağırsaklar ve dolayısıyla kalp için fazladan bir iş yüküne sahip olacaktır.
Çoğu insan için, yemek yorgunluğu sadece şekerleme ihtiyacını beraberinde getirir, ancak araçla seyahat ediyorsanız aynı zamanda bir güvenlik riskidir.
Mide, yiyecekleri bağırsaklara saldıkça, safra kesesi yağ sindirimine yardımcı olmak için safra kesesinin kasılmasına yol açar. Öncesinde safra kesesi taşları olan kişilerde safra taşı atakları sık görülen bir sorundur. Bu ataklar nadiren ölümcüldür, ancak ağrı kalp krizini taklit eder ve dayanılmaz olabilir. Birçok insan böyle bir atak yaşayıncaya kadar safra taşı olduğunu bilmez.
Büyük öğünler, gaz riskini artırır çünkü sindirilmemiş yiyecek parçaları kalın bağırsağa kayar ve mayalanmaya başlar
Bayramda özel diyet gerektiren mevcut sağlık sorunları olan kişiler tuz, yağ ve kalori alımına dikkat etmelidir.
Mümkün olduğunca ölçülü kalma, fiziksel aktiviteyi artırmak gerektiğinde dur diyebilmek sağlığımız açısından önem taşımaktadır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın