Bankacılık Sektörünün Dijital Yolculuğu

Dünya analitik lideri SAS tarafından düzenlenen Bankacılık Zirvesi, “Bankacılıkta Dijital Ekosistem Yolculuğu” konseptiyle 25 Nisan tarihinde Raffles İstanbul’da gerçekleşti.  Zirvede bankacılık sektöründeki dijital dönüşümün boyutu, geliştirilen sürdürülebilir sistemler ve iş modelleri, sektördeki son trendler,  gelecek öngörüleri konuşuldu. Zirvede, SAS’ın Economist Impact ile iş birliğinde hazırlanan “2035’te Bankacılık: Üç Olası Gelecek Senaryosu” raporu paylaşıldı. 

 

Dünya analitik lideri SAS, 25 Nisan’da Raffles İstanbul’da düzenlediği Bankacılık Zirvesi’nde bu yıl “Bankacılıkta Dijital Ekosistem Yolculuğu” konsepti ile bankacılık sektöründe dijital dönüşüm sürecine ışık tuttu. Bankacılık sektörü liderlerinin, teknoloji uzmanlarının bir araya geldiği zirvede uzmanlar sektördeki dijital dönüşümün boyutu, geliştirilen sürdürülebilir sistemler ve iş modelleri, sektördeki son trendler ve gelecek öngörülerini konuştu. Zirvede sürekli değişen dijital dönüşüm döngüsünün etkin yönetimini sağlayan son dönem araçları ve yaklaşımları hakkında bilgiler aktarıldı. Veri analitiği ve yapay zeka gibi teknolojilerin bankacılık sektöründeki kullanımına da odaklanılan zirvede katılımcılar ayrıca müşteri deneyimlerinin iyileştirilmesi, iş modellerinin yeniden tasarlanması ve müşteri beklentilerinin karşılanması konularında fikir alışverişinde bulundu. 

 

SAS Bankacılıkta Dijital Ekosistem Yolculuğu konsepti altında düzenlenen Bankacılık Zirvesi’nin açılış konuşmasında sektördeki dijital dönüşümün hızlandırılması için önemli bir fırsat sunduğunu belirten SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Rasim Eğri, “İklim krizi, jeopolitik belirsizlikler, pandemi gibi faktörlerin etkilerinin derinden hissedildiği dinamik bir ortamda, bankaların, değişen teknoloji trendleri, müşteri ihtiyaçları ve hassasiyetleri doğrultusunda çevresel faktörleri gözeten yeni iş modelleri geliştirerek sistemlerine entegre etmeleri gerekiyor. Bu değişken koşullar altında hızlı bir şekilde hareket edilerek, doğru zamanda ve doğru kararların alınması daha da önem kazanıyor. Bu noktada SAS Türkiye olarak düzenlediğimiz bu zirvede ülkemizin bankacılık sektöründeki dijital dönüşüm süreci, sürdürülebilir sistemler ve iş modelleri, dijital dönüşümün etkin yönetimi ve son dönem araçları ve yaklaşımlar gibi konuları masaya yatırıyoruz.  Düzenlenen bu ve bu gibi zirvelerin bankacılık sektöründeki dijital dönüşüm sürecine katkı sağlaması ve sektörün geleceğini şekillendirmesi noktasında ayrı bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum” dedi. 

Oturumlarda Bankacılık Ekosistemi Konuşuldu!

SAS Türkiye ve Orta Asya Çözüm Satış ve Müşteri Danışmanlığı Genel Müdür Yardımcısı Kurtuluş Demirel’in gerçekleştirdiği SAS Bankacılık Sektörü Vizyonu sunumunda SAS’ın bankacılık ve finans sektörüne ilişkin planları ve gelecek vizyonu konuşuldu.  Moderatörlüğünü yine Demirel’in yaptığı Dijital Ekosistemin Etkin Yönetimi paneli gerçekleşti. Demirel, süreçlerin yalınlaşma, ölçekleme ve farklı iş birliktelikleri içinde kurgulanmaya başlandığını ve Türkiye’de bu konunun öncüsü olmak istediklerini belirtti. Tekil platformdan yalın analitik fabrikasına geçişi ve analitik yeteneklerin yetiştirilmesinin kolay olmadığını ve bu konuda  SAS olarak çok büyük sorumluluk duyduklarını da belirtti. 

Panel konuşmacılarından Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler GMY Burcu Civelek Yüce, “Bugün sektörümüzde; uzaktan müşteri olma hizmeti, Açık Bankacılık, dijital banka lisansları, e-para lisansları ve KOBİ’lerin dijitalleştirilmesi gibi uluslararası çapta öncü uygulamalar hayata geçiriliyor. Artan çeşitlilik ve rekabette ise müşterilerin ihtiyaçlarını en iyi anlayan ve bu beklentilere en hızlı ve doğru şekilde yanıt veren kurumlar öne geçiyor. Bu önemli dijitalleşme yolculuğunda, 75 yıldır sektörümüze öncülük eden Akbank olarak biz güçlü altyapımız, yetkin ekibimiz ve müşteri odaklı yaklaşımımızla pek çok ilki hayata geçiriyoruz” paylaşımında bulunurken Garanti BBVA Müşteri Çözümleri ve Dijital Bankacılık GMY Işıl Akdemir Evlioğlu,  “Bankacılığın sadece kendi kanalları içinde sınırlı kalmadığı, platformların iç içe geçtiği, tüm oyuncuların kendi aralarında etkileşime ve iş birliğine girdiği dinamik bir dönemdeyiz. Banka olarak dijital ekosisteme evriliyoruz; dijital bankacılık, evrildiğimiz bu ekosistem içinde yapacağı işbirlikleriyle daha da büyüyecek, birlikte iş yapma ve birlikte değer üretme ekonomisine geçmek önemli olacak.” sözlerini ifade etti. Türkiye İş Bankası Dijital Bankacılık, Ödeme Sistemleri ve Müşteri Deneyiminden sorumlu GMY Sezgin Lüle ise ödeme sistemleri tarafında oyuncuların arttığını, bu konuda platform bankacılığı alanında yatırım yapmaya devam ettiklerini belirtti. Dijital ekosistem işbirliklerinin yanı sıra yeni nesil girişimler ile Workup altında hızlandırma programları yaptıklarını, bir yandan bu girişimlere yatırım yaparken diğer yandan da kendi platformlarını oluşturduklarını belirtti. Bankacılık olarak dijital ekosistem için sektörün güçlü kasları olduğunu vurgulayan Lüle, yapay zekayı da gözeterek hareket ettikleri yeni iş süreçlerini aktardı ve bu kapsamda ihtiyaç duyulan nitelikli elemanların geliştirilmesi noktasında önemli adımların atıldığının altını çizdi. 

İlham Veren Analitik Projeleri

Vakıf Katılım Kredi Risk Analitiği Müdürü Fatih İnan SAS Türkiye, Linktera, Detera iş birliğiyle 2023 yılında hayata geçirilen ve başarıyla devam eden “Kredi Yaşam Döngüsü Projesi” detaylarını paylaştı. Referans kurum olma mottosuyla hareket eden Vakıf Katılım Bankası analitiği SAS Viya Platformu vasıtasıyla süreçlerine entegre ediyor. Vakıf Katılım Bankasının SAS Viya Platformunu bütüncül olarak kullanmaya başlayan Türkiye’deki ilk banka olma özelliği taşıdığının altını çizen İnan, “Bu durum bizim için bir avantaj taşıyor diyebilirim. Bu bütüncül yaklaşımla birlikte çok daha hızlı ve kolay bir şekilde yeni teknolojilerin geliştirilmesi, verinin analitikle entegre edilmesi olanaklı hale geldi” dedi.  

QNB Finansbank Güvenlik Yönetimi Team Leader Gökhan Dumrul SAS Türkiye iş birliğiyle geçekleştirilen “Gerçek Zamanlı Suistimal Yönetimi” projesine ilişkin elde edilen başarılı çıktıları sundu. 2022 yılında hayata geçirilen proje ile QNB Finansbank Türkiye’de “SAS Fraud Management” çözümünü kullanmaya başlayan ilk bankadır. Bankacılık ödeme suistimalinde uçtan uca suistimale karşı gerekli önlemler SAS çözümleriyle alınıyor. Temel suistimal yaklaşımının ötesinde analitik yaklaşımlar ile suistimalin sızması daha hızlı bir şekilde engellenmesini destekliyor. Bank Pekao, CRM Başkanı Bartosz Witorzeńć hiper kişiselleştirme ve adaptif müşteri analitiği odağında çevirim içi olarak katılım gösterdi ve bu başlıklarda SAS ile geliştirdikleri projelerini sunduğu konuşmasını gerçekleştirdi.

2035’te Bankacılık Sektörüne 3 Olası Senaryo: Dijitalleşme, iklim krizi ve jeopolitik belirsizlikler

SAS’ın Economist Impact ile iş birliğinde hazırladığı “2035’te Bankacılık: Üç Olası Gelecek Senaryosu” raporunun da masaya yatırıldığı zirvende Economist Impact, Kıdemli Ekip Lideri Katherine Stewart hazırladıkları rapora ilişkin detaylar paylaştı. Senaryolar dijitalleşme, iklim krizi ve jeopolitik belirsizlikler etrafında şekilleniyor.

Rapora göre uzun yıllar süren dijital dönüşüm faaliyetlerinin ardından, küresel bankacılık sektörü kökten değişiyor. Bir zamanlar rakip olarak kabul edilen fintech ve büyük teknoloji şirketleri, finansal hizmetler sektörünün önde gelen oyuncuları olarak faaliyet gösteriyor. Geleneksel bankalar, bu koşullar altında hayatta kalmak için platform bankacılığı gibi farklı iş modellerini benimseyerek savunma stratejilerini artırıyor. Bankalar, müşterilerine hassas verileri koruma ve yenilikçi ürünler sunma konusunda güvenilebileceklerini kanıtlayarak itibarlarını iyileştirmeye odaklanıyor. 

Rapor bankaların hem insanlar hem de gezegen için sürdürülebilir bir geleceğe katkıda bulunma misyonlarını nasıl geliştirebileceklerini de araştırıyor.  Bu senaryoya göre dünya genelinde, küresel ısınmanın sınırlandırılması ve iklim değişikliğinin en yıkıcı etkilerini önleme yolunda kritik adımlar atıyor. Elektrikli araçlar hayatın içerisine daha da entegre olmuş durumda. Tüketici ve yatırımcı baskısı, işletmeleri ESG konularını temel stratejilerine entegre etmeye zorlarken hükümetler bir karbon vergisi getirerek iklim ve sürdürülebilirlikle ilgili açıklamaları zorunlu kılıyor. Güçlendirilmiş kamu-özel sektör ortaklıkları, iklim teknolojilerindeki atılımları hızlandırıyor. Sıfır karbon izi politikalarını finanse etmek, iklim teknolojilerinin geliştirilmesini ve ticarileştirilmesini teşvik ediyor.

Economist Impact’in insan merkezli politika oluşturmaya odaklanan yeni küreselleşme programlarını denetlemekten sorumlu olan Stewart, teknoloji ve göçten eğitime ve güvenliğe kadar konular için politika analizi, kıyaslama ve stratejiler geliştiriyor. Stewart, bankaların misyonlarını ve iş modellerini müşterilere, hissedarlara, topluluklara ve doğal çevreye değer katmak için nasıl geliştirebileceklerine ışık tutmak amacıyla hazırlanan bu araştırmanın bankaları etkileyen ana güçlerin bugün ile 2035 yılları arasında nasıl gelişebileceğini, üç olası senaryo merceğinden incelediklerini açıkladı.  

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*