Kimyasal Maddelerin Neden Olabileceği Görme Kaybına Dikkat

 

KİMYASAL MADDELERİN NEDEN OLABİLECEĞİ GÖRME KAYBINA DİKKAT!

İş yerlerinde ya da evlerde sıklıkla kullanılan kimyasal maddelerin; çamaşır suyu, aseton ve lavabo açıcı gibi temizlik maddelerinin göze gelmesiyle limbal kök hücre yetmezliği ortaya çıkabiliyor. Bu durumla karşı karşıya kalan kişi gözündeki kornea saydamlığını kaybederek görme yetisini kaybedebiliyor. Kök hücre yetmezliği olan hastalara limbal kök hücre nakli yapılabiliyor. Nakil yapılan göz, tekrar eski görme yetisini kazanabiliyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Nesrin Tutaş Günaydın, kimyasal maddelerin göze etkileri ve korneaya kök hücre nakli hakkında detaylı bilgi verdi.

Limbus, gözün önündeki saydam saat camı gibi olan korneanın dış çerçevesini oluşturan ve kök hücrelerin yerleştiği yerin ismidir. Burada yer alan kök hücreler, kornea yüzeyini oluşturan epitel tabakasının yenilenmesini ve korneanın saydam kalmasını sağlamakla görevlidir. Kök hücreler çeşitli nedenlerle sonradan zarar görerek fonksiyonlarını kaybedebilir. Günlük yaşamda sıklıkla kullanılan kimyasal maddelerin göze temas etmesiyle görme kaybı yaşanabilir. Göze temas eden bu kimyasal maddeler, gözün önündeki saydam saat camı gibi olan korneanın dış yüzeyini oluşturan kök hücrelerin bulunduğu alana hasar verir. Gören sağlıklı göz bu travması sonucunda göremez hale gelebilir. Kök hücrelerin kaybı veya fonksiyonlarını yerine getirememesinden dolayı kişide limbal kök hücre yetmezliği görülür. Gelişen teknoloji sayesinde günümüzde uygun hastalara uygulanabilen limbal kök hücre nakli ile saydamlaşan ve görmeyen göz tekrar görme şansını elde edebilmektedir. 

 

Limbal kök hücre nakli ile hasarlı göz tekrar görebiliyor

 

Limbal kök hücre yetmezliğinin geleneksel tedavisi son 30 yıldan bu yana yapılmakta olan limbal epitelyal kök hücre naklidir. Bu işlemde eğer kişinin diğer gözü sağlam ise o gözden limbal kök hücreler alınmakta ve hasar almış olan göze nakledilmektedir. Ancak bu yöntemin en önemli dezavantajı sağlam gözde oluşan potansiyel kök hücre eksikliği riski nedeniyle işlemin tekrarlanamamasıdır. Bu nedenle 1997’de kültüre edilmiş limbal kök hücre nakli yapılmaya başlanmıştır. Bu yeni yöntemde geleneksel yöntemden farklı olarak gözden daha küçük bir doku alınmaktadır. Bu dokudaki kök hücreler iyi üretim uygulama koşullarını sağlayan laboratuvarlarda çoğaltıldıktan sonra tekrar hastanın gözüne nakledilmektedir. Bu yöntemin en önemli avantajı sağlam gözün tüm kök hücrelerinin riske atılmaması ve ihtiyaç halinde tekrarlanabilmesidir. Laboratuvarların üretim prosedürlerinin teknik ve sarfları nedeniyle bu yöntemin maliyeti yüksek de olsa cerrahinin sonuçları oldukça yüz güldürücüdür.  

 

İnsan kaynaklı dokular uyumu artırıyor

 

Genellikle dünyada kök hücre üretiminde hayvan kaynaklı maddeler kullanılarak üretim yapılabilmektedir. Ülkemizde ise insan kaynaklı doku kültürü üretimini yapabilecek donanımda bir laboratuvar teknolojisinin mevcut olması, Türkiye’nin sağlıkta yaşanan gelişmelerin öncüsü konumunda olduğunun da önemli bir göstergesidir. Üretilen kültürün insan kaynaklı olması hastaya birçok avantajı da beraberinde getirmektedir. Transfer edilen dokunun insan kaynaklı olması, hastada alerjik reaksiyonun gelişme ihtimalini azaltırken, nakledilen dokunun uyumunu da artırmaktadır.

 

Gözlerinizi koruyucu önlemler alın

 

Bu tedavi yöntemi hastanın yaşam kalitesini arttırmaktadır. Ancak öncelik, kimyasal maddeler ve temizlik ajanlarından gözleri korumak olmalıdır. Hem iş ortamında hem de evde bu tür kimyasal maddeler, göz bölgesinden uzak şekilde uygulanmalı, gözü koruyucu ekipmanlardan yararlanarak korumalı ve bu maddeler etiketlerindeki talimatlara uygun şekilde kullanılmalıdır. Eğer bu kimyasal maddelere maruz kalınırsa göz, bol su ile yıkanmalı ve acil olarak göz hekimine başvurulmalıdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*