İleri yarış performansı ve mobilitesi için kullanılan simülasyon teknolojisi, motor sporları ve otomobil endüstrisindeki ilerlemeyi hızlandırıyor. Alanında lider konumda bulunan simülasyon yazılımı uzmanı Canopy Simulations’ı satın alan Michelin, böylece kusursuz bir “sanal sürücü”ye sahip oldu.
Mobilite alanında öncü şirketlerden biri olan Michelin, kendi alanında lider konumunda bulunan simülasyon yazılım uzmanı Canopy Simulations’ı satın alarak kusursuz bir “sanal sürücü”ye sahip oldu. Günümüz dünyasında simülatörler, yarışlara ve spor araç üretimine yönelik lastik geliştirilirken ideal bir araç olarak ön plana çıkıyor. Öyle ki, 2023 Le Mans 24 Saat Yarışları etkinliğinde yarışın yıldızı Hypercar sınıfında yarışan tüm prototiplerin tamamen simülasyon yazılımı kullanılarak geliştirilen lastiklerle donatılacağını belirten Michelin, teknolojinin orijinal ekipman ve yüksek performanslı lastiklerin gelişimindeki olmazsa olmaz rolünün altını çiziyor.
Matematiksel modelleme ve simülatör kombinasyonu sayesinde teknik ve ağırlık dağılımı özellikleri açısından yeni üretilecek bir otomobil için en iyi lastik ebatları ve teknolojileri belirlenebiliyor. Veri işleme teknolojisi ve ileri matematiksel algoritmalara dayalı olan bu kombinasyon, Michelin’in bir teknoloji lideri ve veri güdümlü bir şirket olma konusunda kararlılığını daha da pekiştiriyor. Simülasyonlar sayesinde giderek artan verimlilikte bir yarış ve mobilite deneyimi sunan yeniliklerin hızlandırılmasıyla Michelin’in iş ortakları ve araç üreticileriyle olan iş birliği seviyesi optimize edilirken bir yandan da şirketin AR-GE odaklı çevresel ayak izi azaltılıyor. Böylece daha uzun vadeli, geleneksel gelişim devirlerine kıyasla gerçek tasarruflar elde edilebiliyor.
Somut açıdan bakıldığında üç dijital model arasındaki etkileşim yoluyla teknolojinin, dinamik bir gerçekliği yeniden ürettiğini aktaran Michelin, bu modellerden ilkinin devrelerin özellikleri ile yol tutuş fonksiyonlarını taklit ederken, ikinci modelin aracın özelliklerini kapsadığını ve üçüncü modelin ise daha detaylı şekilde lastik davranışını son derece detaylı bir şekilde görebildiklerinin altını çiziyor. Simülatörler sayesinde sürücüler, olağanüstü geniş bir konfigürasyon yelpazesi içinden farklı lastik türlerini deneme şansı da yakalıyor.
Bu süreçte sürücülerin kişisel izlenimleri ve geri bildirimleri ile gerçek bir araç veya gerçek bir yarış arabasına benzer deneyimler sunan simülatörün sağladığı nesnel verilerin aktarılmasıyla tamamlanıyor. Sürücülerin bu dijital devrime uyum sağlama sürecinde, sahip oldukları misyon önemli ölçüde değişiklik gösteriyor. Öyle ki, artık genç sürücüler bir yandan simülatör sayesinde yeni beceriler kazanırken bir yandan da yarış deneyimlerini geliştirebiliyor. Bu sayede gerçek ve sanal dünyalar arasındaki köprüler öncelik kazanmış oluyor.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın