Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, Umman’da düzenlenen Türkiye-Umman Bilgi Diyaloğu Sempozyumu’nda, Türkiye’deki tıp eğitimi ve Türkiye’nin sağlık alanındaki başarı hikayesini anlattı.
Umman Yükseköğretim, Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Bakanlığı, Türkiye’nin Muskat Büyükelçiliği ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu iş birliğiyle Türkiye-Umman Bilgi Diyaloğu Sempozyumu düzenlendi.
Dil, edebiyat, tarih, uluslararası ilişkiler, sanat, mimari, havacılık, denizcilik, sanayi ve tıp alanlarında akademik, bürokratik, diplomatik ve siyasi tecrübeye sahip Türk akademisyenler ve üniversite rektörleri ile Ummanlı akademisyen ve bürokratları bir araya getiren sempozyum, başkent Muskat’ta gerçekleştirildi.
İki gün boyunca devam eden sempozyumun ilk gününde “Edebiyat, Dil ve Çeviri”, “Türkiye-Umman ilişkileri: Tarihi Köprüler ve Geleceğe Yolculuk” ve “İslam Mimarisi” başlıklı oturumlar gerçekleştirildi.
Sempozyumun ikinci gününde ise, “Tıbbi/Medikal Turizm” ve “Havacılık ve Havalimanı Yönetiminde İnovasyonun Geleceği” başlıkları ele alındı.
Sempozyum sonunda iki ülke üniversiteleri, fakülteleri ve araştırma merkezleri arasında iş birliği fırsatlarını değerlendirmek üzere ikili görüşmeler de gerçekleştirildi.
Programın açılışında konuşan Umman Yükseköğretim, Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Bakanı Rahma Bint İbrahim Al Mahrooqiye, düzenlenen sempozyum ile iki ülke arasında kültürel, bilimsel ve diğer konulardaki iş birliğinin pekiştirilmesinin amaçlandığını ifade etti.
Türkiye’ye yaptıkları ziyarette, iki ülke kurumları arasında, özellikle bilimsel araştırma alanında iş birliği, yükseköğretimde ortak programların hazırlanması ve inovasyon alanında bilgi paylaşımının artırılması konularında birtakım kararlar alındığını anımsatan Al Mahrooqiye, bu ziyaretler neticesinde bugünkü bilimsel toplantının düzenlendiğini kaydetti.
Al Mahrooqiye, sempozyumda ele alınacak alanlarda yapılacak iş birliklerinin, iki dost ülke arasındaki iş birliğini daha da artıracağını dile getirdi.
Türkiye’nin Muskat Büyükelçisi Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ise, Türkiye-Umman Bilgi Diyaloğu Sempozyumu’nu “tarihi buluşma” olarak nitelendirdi.
Hekimoğlu, “Bugün, Umman ile Türkiye arasında tarihi dostluk ve kardeşliğin yeniden canlandığı, yeni ufukların karşılıklı saygı ve güvenle açıldığı tarihi bir güne tanıklık ediyoruz” dedi.
İki ülke arasında tarihte ilk defa böyle bir toplantı yapıldığını vurgulayan Hekimoğlu, “Bu da Türkiye ile Umman arasındaki ilişkilerin normal seyrinde ve iyi bir şeklide işlediğinin bir göstergesidir” değerlendirmesinde bulundu.
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı, Büyükelçi Prof. Dr. Derya Örs de Türkiye ve Umman arasındaki tarihi bağların, günümüzde stratejik ortaklıklar, ticaret, kültürel diplomasi ve yenilikçi projelerle daha da ileri taşındığını aktardı. Örs, yatırım, ticaret, tarım, sağlık, kültür ve diplomasi gibi alanlarda iki ülke arasında büyük bir potansiyel bulunduğunu kaydetti. Örs, Türk ve Umman üniversiteleri arasında kurulan köprülerin, genç nesillerin ortak bir anlayış geliştirmesine katkı sağlayacağını da dile getirdi.
Türkiye’de Tıp Eğitimi ve Sağlık Hizmetleri
Açış konuşmalarının ardından bilimsel oturumlara geçilirken, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, “Tıbbi/Medikal Turizm” başlıklı oturumda; “Türkiye’de Tıp Eğitimi ve Sağlık Hizmetleri” başlığı altında Türkiye’nin sağlık alanındaki başarı hikayesini anlattı.
Bir ülkenin “Sağlıkta başarılıyım” diyebilmesi için 3 kritere bakmak gerektiğinin altını çizen Ünüvar, bunlardan bir tanesinin temel sağlık göstergeleri, bir diğerinin vatandaşın cebinden çıkan ekstra para ve üçüncüsünün de memnuniyet oranı olduğunu ifade etti.
Temel sağlık göstergelerinde anne ölüm oranı, bebek ölüm oranı ve beklenen yaşam süresinin son derece önemli olduğuna vurgu yapan Ünüvar, Türkiye’nin bu üç temel göstergede de bugün dünyanın en ileri ülkeleri arasında yer aldığını kaydetti. Ünüvar, “Anne ölüm oranını 20 küsur yılda binde 32’den binde 9’a, bebek ölüm oranını yüz binde 64’ten yüz binde 13.5’e, beklenen yaşam süresini de 74’ten 80’e çıkarmayı başarmış bir ülkeyiz. Dolayısıyla Türkiye temel göstergelerde fevkalade başarılı bir ülke” ifadelerini kullandı.
Vatandaşın cebinden sağlık harcamaları için çıkan rakamlara bakıldığında; 2002’de her 100 liranın 21 lirasını vatandaş cebinden harcarken, bugün her 100 liranın 17 lirasını cebinden harcadığını, dolayısıyla burada da bir ilerleme olduğunu belirten Ünüvar, bunun doğal olarak memnuniyet oranlarına da yansıdığını kaydetti. Ünüvar, “Bunun arkasında kim var? Bunun arkasında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan var ve onun gerçekten sağlığa verdiği önem var” diye konuştu.
Fiziki Yapı, Donanım, İnsan Gücü
Herhangi bir işte başarıyı elde edebilmek için bir üçgeni doğru kurmak gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Necdet Ünüvar, üçgenin bir köşesinde fiziki yapı, bir köşesinde donanım, bir köşesinde de insan gücü bulunduğunu aktardı. Ünüvar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yani iyi bir binanız olacak, iyi bir donanımınız olacak ve gerçekten nitelikli bir insan gücüne sahip olacaksınız. Bu üçgeni doğru kurmadığınız hiçbir işte başarılı olamazsınız. Türkiye, fiziki yapı noktasında fevkalade önemli değişimler yaşadı. şehir hastaneleri yaptı. Hem fiziki yapıları yeniden gözden geçirdi hem yeni yapılar yaptı ve gerçekten çok ciddi ölçüde yataklarını nitelikli hale getirdi. Şehir hastaneleri hem pandemide hem depremde gerçekten fevkalade işler yaptı. Şu anda Türkiye’nin 20’nin üzerinde vilayetinde şehir hastanesi var. Ve bunlarla biz fiziki yapıyı fevkalade düzelttik ama yeter mi? Yetmez? Aynı zamanda içindeki yoğun bakım ünitelerini de artırmanız gerekiyor, acil sağlık hizmetlerini geliştirmeniz gerekiyor. Acil durumlarda sağlık hizmetine erişimi kolaylaştırmanız lazım. Bunun için de hava, kara, deniz ambulansları hizmete alındı.”
Yoğun bakım ünitelerinde 14 kat, ambulans sayısında da 10 kata yakın artış olduğunu dile getiren Ünüvar, “Türkiye, MR, tomografi gibi aslında sağlık uzmanlarının çok iyi bileceği son derece önemli zengin donanımlara sahip. Aynı zamanda sağlık bilişiminde de fevkalade önemli işler yapıldı. Hastane sağlık bilişim sistemlerinde, geri bildirimlerde, e-nabız sisteminde fevkalade önemli noktadayız. Bununla esasında biz sağlığın o donanım ayağını da gerçekten mükemmel bir şekle getirmiş olduk” değerlendirmesini yaptı.
“Tıp Eğitiminde de Çok Güçlüyüz”
İnsan kaynağının da en önemli husus olduğunu belirten Ünüvar, sağlık personelinin yetişmesindeki en önemli unsurun da üniversiteler olduğuna işaret etti. Türkiye’deki 208 üniversitenin 118’inde tıp fakültesi bulunduğunu aktaran Ünüvar, bu fakültelerden her yıl 18 bin civarında doktorun mezun olduğunu kaydetti.
Diş hekimleri, hemşireler, sağlık çalışanları, hastaneler ve yatak kapasitesi gibi unsurların hepsinin sağlıktaki başarının arkasındaki görünen güçler olduğunu vurgulayan Ünüvar, şunları kaydetti:
“Görünen güçlerin içerisinde Türkiye’nin Cumhuriyet döneminde kurulan ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi de var. Ve tıpta da son derece güçlü. İki büyük hastanemiz var; İbni Sina ve Cebeci Hastaneleri. 2 bin yatak kapasitesine sahibiz. Çok güçlü bir akademisyen ordumuz var. 512 öğretim üyemiz var. Ayrıca, mükemmel bir diş hastanemiz var. Dünyanın her yerinden, Umman’dan da dahil olmak üzere pek çok kardeşimize de sağlık eğitimi veriyoruz.”
Sağlık Turizmi
Sağlık turizminde Türkiye’nin giderek artan bir popülaritesi ve potansiyeli bulunduğuna da dikkat çeken Ünüvar, “Türkiye, her yıl artan sayıda sağlık turistine hizmet sunuyor ve özellikle dünyanın pek çok yöresinden İngiltere’den Almanya’ya, Suriye’den Irak’a, Umman’dan Suudi Arabistan’a kadar her yerden gelen hastalara pek çok alanda çok ciddi sağlık turizmi hizmeti veriyor” dedi.
Ünüvar, içinde bulunduğumuz coğrafyanın en önemli kelimesinin “merhamet” olduğunu da dile getirerek, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında o merhameti sağlık alanında cömertçe sergileyen bir ülke. 14 yıl boyunca milyonlarca Suriyeli kardeşimize sağlık hizmeti verdik. Somali’de, Sudan’da, Nijer’de, Arnavutluk’ta, Kırgızistan’da pek çok hastane yaptık ve açtık. Türkiye bu anlamda hem kuruyor hem de çalışması noktasında ciddi ölçüde insan kaynağını seferber ediyor. Bunlarla Türkiye gerçekten çok önemli bir hizmeti yerine getiriyor.”
Umman ile Türkiye arasında 2005 yılında imzalanmış bir protokol bulunduğuna da dikkat çeken Ünüvar, Ummanlıların bu protokol çerçevesinde Türkiye’ye gelerek sağlık hizmeti aldığını kaydetti.
Ünüvar, düzenlenen bu sempozyumun da Türkiye ile Umman arasındaki başta sağlık olmak üzere her alanda güçlü ilişkilere kapı açacağına inandığını sözlerine ekledi.
Sempozyuma; Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Ünal, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Kazım Arıcan, Kırıkkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersan Aslan, Alanya Alaattin Keykubat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan ve Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Osman Mert ile çok sayıda akademisyen ve davetli katıldı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın